Yazar:
Ayşe Görücü | Rahuda Real Valuble Data kurucusu, yönetim danışmanı
İSBCW Member
Bitcoin ile hayatımıza giren blokzincir teknolojisi artık iş süreçlerimizi iyileştirmeye aday. Blokzincir paha biçilmez elmasların sertifika ile satılmasını garanti altına almak için kullanılıyor. Bugün artık kriptopara, Bitcoin ile bir varlığa dönüştü. Şirketler bilançolarında bir varlık olarak gösterebilmekte. Global düşünen ve dijitale bizden önce hazır olan Z kuşağı gençleri harçlıkları ile kriptopara alım satım platformlarında işlem yapıyor..
Blokzincirin özellikle tedarik zincirinde uygulamaları iş yaşamına girdi. Fransa’da bir gıda markası ürettiği ürünleri topraktan pakete kadar olan akışını blokzincir ile takip ediyor. Teknoloji hazır, ancak müşteri henüz talepkâr olmadığı için devreye alınmayan uygulamalar da var. Arabanızın anahtarını elinize aldığınızda demir madeninden size teslime kadar olan yolculuğunu bir dokunuş ile görme şansınız var.
Teknolojik alt yapıya sahip olmamız yeterli değil. Gerçekten buna ihtiyaç var mı? Burada anahtar kelime “güven”. Çocuğuma harçlık verdiğimde onu nereye harcadığını kontrol etmeme gerek yok. Ancak yüklü miktarda bir derneğe bağış yaptığımda o paranın amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını takip etmek isterim. İşte bu noktada blokzincir devreye giriyor. Dijital bir defterde paranızın harcandığı yerleri takip edebiliyorsunuz. Buna değer, değil mi? İş hayatında mevcut durumda sıkıntı yaşamadan yönettiğim bir süreç var ise blokzincir kullanacağım diye değişiklik yapmama gerek yok. Ancak para ile direkt ilişkisi olan süreçlerde blokzincire ihtiyacım olabilir. Akıllı sözleşme ve dokümanlar ile iyileştirebileceğim süreçlerde kullanabilirim.
Bozulan çamaşır makinanız nesnelerin interneti (IoT) ile problemini teknik servise bildirdi. Teknik servis sanal gerçeklik gözlüğü ile makinanızı gözden geçirdi. Kargo ile evinize değişecek parçayı gönderdi. Ve siz sanal gerçeklik desteği alarak parçayı değiştirdiniz. Teknik servisin ve yedek parçanın ödemesini akıllı sözleşmeniz yapar. Peki bu akışı iş süreçlerimize taşırsak nasıl olacak? Akıllı bir satın alma sözleşmesi tasarımı yapalım. Akıllı sözleşme açıldığında tedarikçiye piyasa fiyatlarına göre sipariş ulaşır. Makro ekonomik verilere göre güncel fiyat belirlenir. Avans ödemesi akıllı sözleşmede tanımlı ise tedarikçinin hesabına para yatırılması için bankadan (Akıllı sözleşmeyi oluşturduğumuz platformu destekleyen bir banka üzerinden) transfer yapılması sağlanır. Akıllı sözleşme tedarikçi kalite verilerini ve teslimat tarihini doğruladığında ürün tedarikçinizden yola çıkar. Giriş kalite temin ettiğimiz ürünleri kendisi kontrol etmeden tedarikçinin akıllı sözleşmeye kaydettiği ölçüm sonuçlarını görüp onay verebilir. Ürün hatta kullanılmaya başlandığında tedarikçinizin ödeme talimatı bankaya verilir. Böylece satın alma sürecinizdeki fiyat eskalasyonu, tedarikçi performansı, teslimat performansı, kalite güvence takibini otomatiğe bağlamış olursunuz. Verimlilik, hız ve güvenliği otomatik olarak sağlamış olursunuz.
En küçük bir parçanın imalattan nihai müşteriye ulaşması için minimum 20 adım gerekiyormuş. Bu süreçte her adımda üretilen doküman var. Herkes benzer meta verileri girerek kayıt oluşturuyor. Neden dijital bir defter oluşturup her adım sadece kendi kaydını oluşturmasın? Evet, burada ciddi bir kazanç fırsatı var. Tedarik zincirinde malzeme ile birlikte hareket eden dijital bir defterin olması gümrüklerde, paydaşlarda, bankalarda tutulan kayıtların tutarlılığını sağladığı gibi zamandan tasarruf etmemizi de sağlayacaktır.
Bugün tüketici, sağlığı için her ürün için söz konusu olmasa da, gıda ve sağlık ürünlerinde blokzincir ile üretim proseslerinin detayını bilmek istiyor. Sertifikalara uygun yapıldığından emin olmak istiyor. Maske yapımında kullanılan kumaşların sertifikaya uygun imal edildiğini aldığımız maskelerde görmek isterdik, değil mi? Ya da aşıların soğuk zincirinin bozulmadan bize ulaştığından emin olmak isteriz. Blokzincir sayesinde bu bilgiye ulaşmamız mümkün.
İmalat esnasında güvenlik nedeniyle kalite kontrolünün yapıldığından emin olmamız gereken teknik özellikler vardır. Nesnelerin interneti sayesinde her an verileri hızlı ve doğru kayıt altına alma şansımız var. Bu verileri izlenebilirlik kapsamında dijital bir deftere kaydederek müşterilerimize açabiliriz. Kendi iç süreçlerimizde problem çözme, ürün geliştirme konularında bize yardımcı olacak bir dijital kütüphane oluşturmamız da mümkün.
Nakit akışının akıllı sözleşmeler ile yönetildiği bir finans düşünün. Paranın nasıl harcanabileceği akıllı sözleşmeler ile tanımlanmış, ödemeler sadece ve sadece önceden belirlenen koşullar yerine getirilince otomatik olarak yapılıyor, avans verilen işlemlerde paranızın an be an nereye harcandığını takip edebiliyorsunuz. Blokzincir ile bunu yapmak mümkün. Eğer işlem hacminiz de yüksekse bunu yapmak avantajlı. Bunun en güzel yanlarında birisi de ay sonu, üç aylık ve yıllık finansal raporlarınızın dijital defterden alınan veriler ile otomatik yapılması olsa gerek.
Blokzincir ile müşteriniz dijital defterinizden kayıtlarınıza ulaşabilecek. Bu da ürünlerinizin pazarda şeffaflık, izlenebilirlik ve kalite konusunda öne çıkmasını sağlayacak. Tüketici şikayetlerinizi azaltacak, belki de yok edecek.
Bitcoin ile iş yaşamına giren blokzincir teknolojisi bizlere iş yaşamında ve sosyal yaşamda güven ortamı sunuyor. Belki bugün bazı uygulamalar maliyetli ve lüks, ancak akıllı evler, akıllı nesneler, otonom araçlar hayatımıza girdiğinde, mikro ödemelerle de birlikte blokzincir her süreçte kaçınılmaz olacak.