Yazar:

Sevcan Dedeoğlu

Araştırma Uzmanı / Analist

APOLİTİK PARA: BITCOIN

2004’te, turuncu eşarplı Ukraynalı kalabalıklar, Moskova’nın ülkedeki seçimlere hile karıştırmasını protesto etmek için sokakları dolduruyordu. 2022’de Bitcoin turuncusunu tercih ediyorlar.

Bitcoin, bir fincan kahve alırken kullanılmak, enflasyona karşı koruma amaçlı rezerv olarak kullanılmak, bir ülkenin yasal para birimi olmak, teminat olarak kullanılmak gibi pek çok vaadini yerine getirdi.

Apolitik para birimi olarak, savaş riski olan pek çok yerde de insanlar için umut olmaya başladı. En çarpıcı örneğini, Taliban’ın Afganistan’ı ele geçirmesiyle beraber ülkedeki kripto benimsenme oranının artmasında yaşadık. Chainalysis’in 2021 Küresel Kripto Benimseme Endeksi’nde yer alan 154 ülke arasında 20.sırada Afganistan yer aldı. Afganistan’da kadınların banka hesabına sahip olmasına izin verilmediği için kriptoparanın, ülkeden kaçan kadınlar için kritik bir yaşam çizgisi haline geldiğini de unutmayalım.

Bitcoin, içine sürüklendiğimiz Rusya Ukrayna Savaş tehdidinde Ukrayna için umut olmaya ve aynı zamanda zorunlu aşı uygulamaları ve Covid-19 tedbirlerini protesto eden Kanadalı tır şoförlerine de umut olmaya devam ediyor.

Bu hafta Salı gününden itibaren bütün piyasalar Rusya’nın Ukrayna sınırından askerlerini çekip çekmediğine dair haberlerin etkisi ile “risk on” ve “risk off” olarak pozisyon aldı.  Rusya’nın askerleri sınırdan çekmesi konusunda çelişkili haberler ortaya çıkmaya devam ederken kesinlik kazanan önemli bir gelişme oldu. Salı gününden itibaren Ukrayna bankalarına yönelik siber saldırılar gerçekleşiyordu. Bu saldırılarında hiç şüphesiz yıldırma politikası olarak Rusya tarafından yapıldığından şüpheleniyordu. Finansal sisteme erişimin güçleştirildiği bu durumda Bitcoin ve kriptoparaların Ukrayna’ya nasıl çare olduğunu Elliptic’in yaptığı araştırma ortaya çıkardı. Ukrayna’daki STK’lara ve gönüllü gruplara gelen kriptopara bağışlarını inceledi. Araştırma sonucuna göre toplamda 500.000$ değerinde yüzlerce kripto bağışının yapıldığı raporladı.

Tüm bu sürecin içinde Ukrayna Meclisi, kriptoparaları yasal hale getiren düzenlemeyi resmi olarak kabul etti. Ukrayna’da kriptoparalar zaten yasak değildi ancak kabul edilen yasa ile beraber “sanal varlık” adı altında ayrım yapılmadan bütün kriptolar yasallaştırıldı. Nüfusun %12’sinin kriptopara yatırımcısı ve enflasyon oranı yüksek, yoksulu bol, ekonomik olarak özgür kabul edilmeyen Ukrayna’nın Chainalysis 2021 Kripto Benimsenme Endeksi’ne göre 4.sırada yer aldığını, zaten mevcut koşullar gereği çareyi Bitcoin’de bulduğunu hatırlatalım. Balık baştan kokar atasözünün karşılığını verircesine, Ukrayna hükümet yetkililerin elinde 46.351 BTC olduğu da bilinen bir gerçek.

Karşı cephede ise Rusya’nın Ukrayna sınırına konuşlandırılması nedeniyle ABD cephesinden de Rusya’ya yaptırım uygulanması gündeme geldi. Yaptırımların başında ise swift*ambargosu yer aldı. Üst düzey Rus milletvekilleri ise, bunun gerçekleşmesi durumunda Avrupa’ya petrol, gaz ve metal sevkiyatının duracağını söyleyerek yanıt verdiler ve gerilim tırmandı.

Rusya, swiftin bir alternatifi olan kendi sistemi SPFS’yi kurmasına ve 400 kullanıcısı olmasına rağmen oldukça zayıf bir alternatife sahip. Bütün bu süreç içinde Rusya’nın swift alternatifi olarak kriptoparalar ve blokzincir teknolojisini düşündüğüne hiç kuşku yok. Çünkü Rusya Maliye Bakanlığı’ndan kripto dostu ve kripto varlıkların “para” olarak tanımlanacağına dair açıklama bu süreç ile eş zamanlı geldi.

İlginç bir şekilde, bu hafta bir batılı ülkenin bankacılık sistemini vatandaşlara karşı silahlandırdığına tanık olduk. Pazartesi günü Kanada Başbakanı Justin Trudeau, bazı sınır kapılarını kapatan ve Ottawa şehir merkezini durdurma noktasına getiren protestoları sonlandırmak  için Acil Durumlar Yasası’nı uygulamaya aldı. Acil Durum Yasası, hükümete, bankaların veya diğer finansal hizmet sağlayıcıların protestolarla bağlantılı kişi veya işletmelerin hesaplarını derhal dondurması veya askıya alması çağrısında bulunma hakkını veriyordu ve Kanada hükümeti de öyle yaptı.

Ortada gerçek bir sorun var. İyi ya da kötü, fiat para insanların yaşamak için ihtiyaç duyduğu şeylere erişmesini sağlayan bir köprüdür. 21. Yüzyılda fiat para olmadan hayatımızı sürdürecek noktaya henüz gelemedik. Fiat paralar, arkasındaki gücü devletlerden alır. Devletler ise bu gücü, protestoyu durdurmak için hesaplarınıza erişime kapatmak, dondurmak için bile kullanabiliyor. Kanada Başbakanı Justin Trudeau’nun açıklamalarından sonra Kanada’da halk tepki olarak bankaya gidip paralarını çekmeye başladı ve banka şubeleri insanlara paralarını ödeyemedi. Bu durumun bankacılık ve finansal sisteme olan güveni kırdığına dair hiç şüphe yok.

Sonuc yerine,

Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ekonomilerinin ABD’deki %7.5 seviyesine ulaşmış olan enflasyonundan müzdarip olduğunu ve bu ülkelerde Bitcoin’in zaten güvenilir bir para sistemi haline geldiğini görüyoruz. Bugüne kadar ise gelişmiş ülkelerin kripto benimsenmesinde daha az motivasyon sahibi olduklarını gördük. Çünkü bu ülkelerdeki bakış açısı Bitcoin’i umut olarak almak yerine tam tersi, erken aşamada bir teknoloji yatırımı olarak kabul etmek üzerine kurgulanmış durumda. Gelişmiş ülkelerin Bitcoin benimsemesindeki engelin, apolitik paraya ihtiyaç duyulmaması olduğunu düşünüyorum.

Bir batılı ülkenin (KANADA) bankacılık sistemini vatandaşlara karşı silahlandırması, işgal riski altındaki ve bankacılık sistemi siber saldırı altında olan ülkenin (UKRAYNA) kripto bağışları ile desteklenmesi ve resmi olarak kriptoparaları kabul etmesi,  sebebinin haklılığı ve haksızlığını değerlendirmeden swift ambargosuna tabi tutulmak istenen bir ülkenin (RUSYA) kriptoparaları para olarak kabul etmesi Bitcoin adaptasonu için yıkıcı ve dönüştürücü örnekler olarak yakın tarihimize not düşüldü. Geleneksel sistemlerin politikleştirildiği bir dünyada Bitcoin hiçbir güç tarafından kontrol edilmediği ve herkesin katılımına imkan sunduğu için apolitik para birimi olma avantajına sahiptir. Bu durumun rahat konumda olan bir çok insanı da apolitik para Bitcoin ve kriptoparalara doğru yönlendireceğini düşünüyorum.

* Swift’in ne olduğu ve swift ambargosunun yarattığı tahribata kısaca değinecek olursak, swift, 1973’de teleksin yerini almak üzere kurulan ve güvenli mesajlar ve ödeme emirleri göndermek için kurulan bir sistemdir. Küresel kabul edilmiş bir alternatifi olmadığından küresel finans için temel bir esastır. Swift ambargosuna uğrayan ülkelerden biri İran bankalarıdır. Yapılan raporlamalara göre İran bu ambargodan sonra petrol ihracat gelirinin neredeyse yarısını ve dış ticaretinin %30’unu kaybetmiştir.

Sevcan Dedeoğlu

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir